Kayıtlar

Kasım 2, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Çok aptalım !

Evet çok aptalım , boyumu geçen salaklıklarıma doymayım mesela, kendime olan kızğınlıklarıma, hayıflanmak değil bu sadece gözüme sokmak için yazıyorum , insan yazarken yazdığını hem aklına kazır hemde hafızasında yer bırakır. Ne kadar eksik yanlarımın olduğunu yaptığım hatanın boyutuyla orantılamayı nerden öğrendim acaba ! Kendime kızıyorum, akıllanmamak denildiğinde ben aklınıza geleyim ve yapmayın siz bari akıllanın ! Hani "kırdığın kadar kırılırsın" sözü var ya küllüyen yalan, kırmayım üzmeyim dedikçe herkes anlaşmış gibi toplu mesaj yolluyolar bana , hayır kabul günümde ben mi farkında değilim .. Aslında çocukluğuma inmem gerek heralde ama merdiven bulamıyorum ! bu çok aptalca !  Kimsenin kullanacağı anahtarlık olmayın her kapıyı açan anahtar size muhtaç olsun.. kapiş ;)                                                                                   öpüyorum bütün aptallıklarınızı...

Fırsat !

Fırsat nedir ? Bulunduğumuz durumun bir adım ötesi midir, yada almayı çok istediğimiz bir şeyin indirime girmesi midir. Değerlendirilmesi gereken şans mıdır, yoksa seni yoldan çıkaracak kötü bir arkadaş mıdır, sen nasıl adlandırırsan fırsat o dur. Sıkıntı, fırsatın geç kalmış olması, senin onu kullanman için fedakarlıkta bulunman gerekmesi, öyle değil midir hep, her yeni başlangıç hep bir kaybedişin ardından yapılan eylemdir. Şartlar ne olursa olsun ne yar dan ne ser den durumları seni içine çeker, çabaladıkça kendini dipte bulursun, hayatının zorlukları yetmezmiş gibi birde bununla meşgul olur kafan, seni yoran da bu olur, cevabı bekleyen soru gibi cevabın sen olmasını ister. Fırsat  seni yükseltir de aynı zamanda aşağıda çekebilir, karar vermesi bu riski göz önünde bulundurmanla alakalı elbette, ama sonuç ne olursa olsun insan kendine şans tanımak ister içindeki o isteğe engel olmaz, olanlarda vardır tabi, güçlü , otoriter , ve egosunu kontrol altında tutmayı başaran insanlar hep tem

Monoton Yaşamlar !

Kendimden yola çıkacak olursam, orta standartta bir hayatım var, zaman zaman hareketlenen ama bir adım ileri gidemeyen stabil bir yaşam. Belki çoğunuz da böyledir, sıkıcı vakitler, hep aynı gibi gelen günler, kafanızı sarmayan muhabbetler vs.. vs.. bir çok sebep bulabiliriz kendimizi bulunduğumuz hayattan soğutmak için, ama bir başkası da bizim yaşantımıza özenir yada imrenir onlara da başkaları ve bu böyle zincir gibi gider, Elimizdeyken bilmeyiz bir çok şeyin değerini, kaybetme korkusu da kaybetmeye yakın oluşur içinizde yinede iş işten çoktan geçmiştir zaten, hep kör ölünce badem gözlü olur, yaşarken gözlerini bile fark etmeyiz, kanunu bu bence her zaman bir şeylere geç kalırız ve hep sonradan anlarız çok uzun yaşayacağımızı düşünerek göz ardı ederiz bizim için söz de önemli şeyleri.. Siz yine de, bir bardak su içmeden yatmayın sabah yüzünüzü yıkarken aynada bari kendinize gülümseyin, dedikodu yapmayın mesela size neki ? Haddinizi bilin, saygı gösterin ki saygı görün, evet bu devird

İnsanoğlu !

Hani bazen için daralır bunalırsın  ama kattiyen mutluluktan yada sevinçten oturup ağlamazsın ya işte bu ikincisi ilkinden daha anlaşılmaz yaşanır. Neden hep ben ! der durusun da ben'miyim neden demezsin. Ararsan bulursun karşındakine ait açıkları ama kendini hatasız sanırsın, halbuki gece yastıkla buluştuğunda, kafan değil vicdanın seni uyutmaz. Adın gibi bilirsin yanlışlarını yinede gönlün el vermez toz kondurmaya, istesen alasını yapacağın hataların vardır mesela, şeytana şapka çıkartacak yinede ben dobrayım, netim, böyleyim, dersin. Gizlenirsin bahanelerin ardına içinden gelmez o anki durumu değiştirmeye aslında, kalabalıkta çok iyisindir yalnız kaldığından kendini kötü hissedersin, paran varken kendini toptancı sanırsın paran yokken dilencinin mendilinde duran parada gözün takılı kalır. Oturduğun koltuk aslında holdinge aittir ama sen koltuğun sahibi olduğunu düşünürsün, sana ışık yakan insanları senin kontrolünde olduğunu sanırsın ama onlar senin ödediğin vergiye geldiklerini

Hayal Et ve Arkana Yaslan..

Resim
Bir yudum kahve bir nefes sigara ve olmazsa olmaz müzik, bu aralar böyle.. Şikayetçi değilim halimden aksine yalnızlık, özgürlük bedenime, istemiyorum zaten yapmacık ilişkiler arkadaşlıklar mıç mıç selamlar naberler vs. vs ler... Benim dışımda gelişen olayları istediğim zaman hayatıma dahil etmek, kontrolün bende olduğunu hissetmek güzel birşey, düşüncelerime sınır koyabilseydim şuan oturduğum yerden km lerce uzaklarda kendimi deniz kenarında şarabımı yudumlarken hayal edemeyecektim iyi ki de yok böyle bir şey :) Nerde ve ne şekilde olursan ol, gözlerini kapat bir kaç dakikalığına ve kendini gözlerinin alamayacağı uçsuz bucaksız yeşilliğin doğanın tam kalbinde güneşin alnını yakan sıcaklığını hisset, huzuru mis gibi havayı çek içine adım at koş, ilerde olağan üstü şelaleyi fark edeceksin suyun döküldüğü yere uzun uzun bakacak ve o yükseklikten kendini aşağı bırakacaksın, kollarını iki yana açıp mermi gibi dalacaksın suya, suyun vücudunda yarattığı duvar etkisi geçene dek yüzecek sonra

İlişki !

Resim
Tam da o noktadayım, karar  vermek ! İçinde bulunduğun durumdan memnun olmaman senin seçimindi geçmişte, her şey çok güzeldi tabi öylede olmalıydı ama bu böyle devam edeceği anlamına gelmiyordu, sorunlar, sıkıntılar, tahammülleri zorlayan, sinirleri yıpratan, kalbini yaralayan bir ilişki haline nasıl geldiğini düşünürsün!.. Zaten sorun anlamaman değil anlayıp içinden çıkamamandı.. Yorulursun mesela tartışmak istemezsin, soru soracak olayı bile gündem yapmamaya dikkat edersin, zorunlu kalmak diye birşey var, seni prangalara bağlayıp denize atmalarından daha kötü, hep bi damla eksik, son bi söz, son adım son sürat sizi kovalar sanki ve onlara bağlıdır ilişkinin seyri. Hani gönlünce yaşayanlar kulübü var ya, gerçekten var mı? ona emin değilim işte, kimseyi dikkate almamak, gamsız olmak, belki birazda ukala olmak, bunlar yetmiyor aslında kendilerini korumaya, sonrada "ben böyleyim" derler, yani bütün ilişkinin seyrini sana pas atar ve golün ne zaman geleceğini bekleyen kaleci gib

Gece 03.37

Gece'midir seni bana düşündüren, yoksa sen'misin gece aklıma gelen ? Ne hoş şeydir sevgiyi yüreğinde hissetmek, yaşamak yaşatmak.. Hep eskiye özlem duyarız belki çocukluğa belkide aklımıza kazınmış düşüncelere, bizi uzaklara götüren hep bir nedendir bir hatıradır yada bir karedir o ana ait, yüzünde hafif tebessüm bedeninde heyecanla oluşan o hafif kıpırtı neyin nesidir sende anlamazsın, ama keyiflidir ve bir o kadar da özlemdir. Hayatımız da olan yada olmayan şeylere duyulan hisler, yaşama baktığın çerçeveyi değiştirmeye yetmeyebilir çoğu zaman, aslında yetmeyen imkanlardır, bazı koşullar da elimiz kolumuz bağlıdır adım atamaz el uzatamaz olursun en çokta bu yakar canını, çaresizlik burda devreye girer işte uzak kalmaktır dermanına, merhem olamamaktır sevdana, tüm imkanlar ve şartlar uygunken bile yaşanamayan aşk, o çaresizlikte ve imkansızlık'ta yaşanır olur yetinmeye çalışır bir damlasıyla gidermeye çalışırsın hasretini, çok başka bir şeydir sıcacık, taptaze, yepyeni ...

Yalnızlık !

...yalnızlık, her insan tadacaktır yaşamının çoğu dönemlerinde ve bence gerekli de. İnsan yalnız kaldıkça kalabalığın ne kadar gereksiz olduğunu anlıyor, daha çok bağlanıyor kendine, çocukken paylaşacak masumlukların vardı ve arkadaş edinmek isterdin, büyüdükçe kirlenen düşüncelerin seni paylaşımdan yoksun bırakıyor. Hoş çokta gerekli değil zaten biraz muhabbetin olsun bi kaç arkadaş çoğu zaman dinleyici rolü hep sende kalır değil mi, az yaralanır az hayal kırıklığı yaşarsın ben öyle yapıyorum mesela, elbette sosyallik güzeldir çevren olur planlar yapılır eğlenilir, ben yüreğindeki yalnızlıktan bahsediyorum, hayatına giren birinin seni ne tam tamamlar nede yarım bırakır öle hava boşluğu yaratır ve sen hep türbilansta kalırsın ya  hah işte onu diyorum. uğruna içilecek aşk bırakmadılar be azizim, hadi bakalım biz yinede kadeh tokuşturmaktan da geri kalmayalım şerefe... :)                                                                                                     Mutlu Pazarlar..

"evet" kelimesinin anlamı !

Resim
Evet, neye?, kime ? İçinizde kum tanesi kadar şüphe duyduğunuz bir şeye "evet" demeyin. Kendinizi malup edip fırsat vermeyin, tatminsiz duygulara sahip ,acımasız ve gaddar insanlara. "evet" demeden tekrar tekrar düşünün sorunun ne kadar ciddi olduğunu sorgulayın, bunu kendiniz için yapın ,karşınızdaki insanı tatmin etmek için değil. Siz varsanız herkes vardır, hayat vardır, yaşam vardır, şu zamanda erken verilmiş acele davranılmış yada zorla dayatılmış yaşanan evlilikler söz konusuyken, daha seçici ve daha keskin düşüncelere sahip olun. Kararlardan dönmek çok kolay olmuyor, o kararı alana dek ciddiyetliğini idrak etmekte zorlanıyor insan, ve bir ömür boyu söylediğiniz o kısacık "evet" kelimesinin bedelini ödemeye çalışmayın, her şartta güzel olan şeyler güzel yaşanmıyor malesef, baskı altına girmek, fedakarlıkta sonsuza ulaşmak, yada körü körüne yanlış olan karara tutunmak sizin canınızı yakar sadece sizin! . Düzen bu kadar değişmişken, insanlar tahammülsü