NoT ?

  Duygularını tatmin etmeyen , seni tamamlamak yerine sürekli eksilten, yaşam enerjini sünger gibi emen biriyle hayat olduğundan daha da zor hale gelebiliyor. İçindeki kızgınlığın seni gün içinde kemirse de yüzüne aptal bir tebessüm takınmak niye ? Çoğu düşündüklerin sadece düşünce olmaya mahkum eden yine sensin ! aradığın güç içinde, senin onu keşfetmeni bekliyor aslında ! Kendinle hesaplaşmanı bitirmeden adım atamayacağını bilirsin, hep kendinden ödün verirsin adına fedakarlık dersin ama karşındaki belki buna "aptallık" der ! Sen mücadele ettiğini sanırsın o sadece senin imkanlarından faydalanmaya devam etmek için sessiz kalır, sende "susturdum" sanırsın. Sinir kat sayını sonsuzlukla taçlandırır ama sen hep kendini yeniler tekrar tekrar yüzüne gülümsersin, neden ? Bi an gelir yaşadığın sinirle her şeyi yakıp yıkacağını düşünürsün belki dolap kapaklarını hızlıca kapatır duvara yumruk sallar yada elindeki bardağı fırlatırsın! sonra kendine verdiğin zararı ve ortalığı toplamak yine sana kalır. Hayatı paylaştığını düşünürsün ama paylaştığın sadece onun istekleri olduğunu bilirsin, kendini erteler, hep sonralara bırakırsın, yine de hiç zaman bulamazsın, ilgini alakanı hak etsin istersin  ama onun için bu yaptıkların mecburiyet olarak adlandırılır. (mecbur yapacaksın , senin görevin bu vs vs )
Aranızda her konu tartışmaya meyilli sokak delikanlısı kadar cürretkardır oysaki.. Çok şey beklemediğini bilirsin, hani ufacık şeyden mutlu olan cinstensindir ama o bunu bile çok görür, neden ? Revamıdır peki yaptıklarının karşılığı umursamazlık yada  göz ardı edilmek.! Öyle humarsız  öyle tutarsız! belki avaz avaz kavga edip çıkıp gitmek yakışır buna, yada canını yakıp onu eksik bırakmak biraz daha psikopatça olabilir mesela..

Seni, bu hale getiren o dur.! bazen verdiğin fazla değer onun gamsızlığını, vurdum duymazlığını kamçılayan mutlu bir adam olmasına destek veren bir duygu haline gelir. Tıpkı seni yeyip bitirmesine izin verip yıkık harabeye dönmene lazım olacak aletleri sana sağladığı gibi, onunda eseri sensin, senin eserinin o olduğu gibi !


                                 Ama ben eserlerden hiç hoşlanmam !

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Çok aptalım !

Evet çok aptalım , boyumu geçen salaklıklarıma doymayım mesela, kendime olan kızğınlıklarıma, hayıflanmak değil bu sadece gözüme sokmak için yazıyorum , insan yazarken yazdığını hem aklına kazır hemde hafızasında yer bırakır. Ne kadar eksik yanlarımın olduğunu yaptığım hatanın boyutuyla orantılamayı nerden öğrendim acaba ! Kendime kızıyorum, akıllanmamak denildiğinde ben aklınıza geleyim ve yapmayın siz bari akıllanın ! Hani "kırdığın kadar kırılırsın" sözü var ya küllüyen yalan, kırmayım üzmeyim dedikçe herkes anlaşmış gibi toplu mesaj yolluyolar bana , hayır kabul günümde ben mi farkında değilim .. Aslında çocukluğuma inmem gerek heralde ama merdiven bulamıyorum ! bu çok aptalca !  Kimsenin kullanacağı anahtarlık olmayın her kapıyı açan anahtar size muhtaç olsun.. kapiş ;)                                                                                   öpüyorum bütün aptallıklarınızı...
Devamı

seviyormusun ?

Çok sıkıcı olmakla birlikte, düşüncelerime; hayallerimi birde yaşananları yedirtmeyi de seviyorum sanki.. Sanırım diyorum.. bana mutluluk gelmiyor aptallaşıyorum, böle ayran budalası gibi takılmak bana ters bir kere, bünye kabul etmiyor da zaten. Bazen insanların senden beklediği şeyi yapman gerekir kendin için. sonucu ne olursa olsun demiyorum, çünki dibini görmediğin suya atlamak cesaret işi olsa da aptalların da yaptığı birşey dir. Bir kaç adım sonra ne olur diye düşünmeden hareket ediyorsan ya aşıksın yada aptal .. bilmem aklıma başka bişey gelmiyor.. yada hazır düşüncelere alışmışsındır. Çok sevmek elbette güzel.. kimi insan sevmeyi sever.. kimisi sevilmeyi sever.. kimiside kör düğüme girmiş yumağın karmaşasında hissettiği tatlı acıyı sever, bu biraz psikopatça tabi.. ... hani diyorum ki, meyil etmeyin gücünüzün yetmiyceği sevdalara.. ...umutlandırmayın günlük yaşama alışmış stabil yürekleri.. .. göz boyamayın gösteriş yapmayın, teselliye bile  kapalı durumları yaşatmayın
Devamı

BazeN !

Bazen çok mu kasıyoruz ne ! heba ediyoruz parçalıyoruz kendimizi... Ne hayaller kurup nasıl gerçekleştiremediğimize bakıyoruz mesela... Hangi umutlarla adımlar atıp sonra mehter marşı gibi bir ileri iki geri hallerimiz... Olurdu olmazdı derken bi bakıyoruz biz yokuz... Hayattan istediğimizi bekliyoruz ama ne istediğimizi kendimiz de bilmiyoruz... Sonra bakıyoruz etrafımıza hepimiz aynıyız aslında, yaralı kalpler , çıkış arayan gözler, ve bulamadığımız sevgiler... Seviyorsan git konuş bence, istiyorsan git al yada , olmuyorsa zorlama , sevmiyorsan oyalama , acı çekiyorsan bitir hatta, söylenmeye sersenişte  bulunmaya ne gerek var ki , istediğini yapabilme gücüne sahipsin kendini kalıplaştırma, yada zorlama.. Yaşam , hızlı ve kaprislidir. Çekmeye razı olduğun kadar yük yüklenir sana , hani etki tepki , talep etmek ve talep görmek gibi bir şey. Hayat , yaşayabildiğin kadar "hayat" sana , gerisi tamamen teferruattır.
Devamı